EYLENCENİN TEK ADRESİ
 
  İletişim
  ZİYARETÇİ DEFTERİ
  ANA SAYFA
  TC KİMLİK NO SORGULAMA
  GAZETE
  KUTLU DOĞUM HAFTASI
  ANKETLER
  UYARILAR!
  ATATÜRK HAFTASI
  OKUL
  CUMHURİYET
  canım ülkem
  çanakkale haftası
  dışardan haberler
  gençlige hitabe
  ilğinçler
  özlü sözlerden bazıları
  tekerlemeler
  bilmece
  istiklal marşı
  atatürk resimleri
  ormanın yararları
  garip yasaklar
  OZCAN SİTE
  maniler
  ilğinç bilğiler
  güzel antalya
  gaziler haftası
  kütüphane haftası
  ögretmenler günü
  çocuk günü
  çocuk bayramı
  türk dil bayramı
  ÖSS'DE HATALI SORU
  AHİLİK HAFTASI
  BİLİM HAFTASI
  CÜZZAM HAFTASI
  DEPREM HAFTASI
  ÇİFTÇİLER HAFTASI
  DÜNYA SU GÜNÜ
  TİYATRO HAFTASI
  ENERJİ TASSARRUFU HAFTASI
  GAZİLER HAFTASI
  HEMŞİRELER HAFTASI
  MEVLANA
  POLİS HAFTASI
  100 TEMEL ESER
  AKDENİZ
  ÇOCUK DAVRANIŞLARI
  AŞK ŞİİRLERİ
  ANLAMLI SÖZLER
  MSN SÖZLERİ
  FENERBAHÇE
  GALATASARAY
  BEŞİKTAŞ
  ANTALYA
  ALANYA
  TRABZON
  ÖĞRETMEN ATAMALARI
  OSMANLI PADİŞAHLARI
  ÖNEMLİ BULUŞLAR
  TATİL GÜNLERİ
  ENERJİ TASARRUFU
  ORMANLA İLĞİLİ BİLĞİLER
  ORMANLARI KORUYALIM
  SORU VE CEVAPLAR
  SULARI KORUYALIM
  MEB KANUNLARI
  BAZI KİTAP ÖZETLERİ
  M.AKİF ERSOY
  BAŞARISIZLIK YOK
  ATATÜRK KRONOLOJİSİ
  GENÇLİĞİN ATAYA CEVABI
  ÇOCUK SÖZLERİ
  ÖĞRETMENLİK NEDİR?
  ÖĞRENCİLERİN YAPILACAKLAR
  MEB BİRİMLERİ
  MEMUR MAAŞLARI
  TURUZİM HAFTASI
  İSTANBUL'UN FETHİ
  NATO GÜNÜ
  STANDARTLAR HAFTASI
  BELİRLİ GÜN VE HAFTALAR TARİHLERİ
  VEREM HAFTASI
  SAKATLAR HAFTASI
  OSMANLI DEVLETİ
  FRANSA
  HOLLANDA
  AMERİKA
  RUSYA
  BREZİLYA
  İTALYA
  İNGİLTERE
  ALMANYA
  PORTEKİZ
  İSVİÇRE
  JAPONYA
  ARJANTİN
  TÜRKİYE
  YUNANİSTAN
  ÇEK CUMHURİYETİ
  KOMİK FORMULA 1
  KOMİK ÜRÜN TALİMATLARI
  KOMİK HALI SAHA TİPLERİ
  KOMİK İSTANBUL TARFİK KURALLARI
  KOMİK MAHKEME DİALOĞLARI
  ÖĞRENCİ SÖZLÜĞÜ
  BİLGİSAYAR ATASÖZLERİ
  GEÇMİŞTEKİ SÖZLER
  ÇÖP DÖKME UYARILARI
  ÖĞRENCİ EL SÖZLÜĞÜ
  EN ÇOK SÖYLENEN YALANLAR
  KOMİK İSİMLER
  SİGARANIN FAYDALARI
  CV ÖRNEGİ
  ÖĞERTMEN DİYALOGLARI
  ÖSYM SORULARI
  CEVAPSIZ SORULAR
  SINAVLARDA VERİLEN CEVAPLAR
  SBS HABERİ
  TDK
  SINAV PERİŞAN ETTİ
  KKTC
  UKRAYNA
  HİNDİSTAN
  HIRVATİSTAN
  KANADA
  DANİMARKA
  NORVEÇ
  BOSNA HERSEK
  MALTA
  GÜL
  PARA
  BİLGİSAYAR
  ÖNEMLİ HASTALIKLAR
  ELEKTRİK
  IŞIK
  GAZİPAŞA SPOR
  SİVASSPOR
  TRABZONSPOR
  KAYSERİSPOR
  BURSASPOR
  DENİZLİSPOR
  ANKARASPOR
  ÇAYKUR RİZESPOR
  ANTALYASPOR
  KAYSERİ ERCİYES SPOR
  VESTEL MANİSA SPOR
  ALANYASPOR
  KONYASPOR
  KASIMPAŞASPOR
  İ.B.Ş.BELEDİYESPOR
  GENÇLERBİRLİĞİ OFTAŞ SPOR
  TENİS
  BASKETBOL
  FUTBOL
  YÜZME
  HENTBOL
  MASA TENİSİ
  HOKEY
  OKÇULUK
  GOLF
  VOLEYBOL
  OYUNLAR
  YENİ OYUNLAR
  GAZETE HABERLERİ
  DİNİ BÖLÜM
  MÜZİK HABERLERİ
  AŞK ÖLÇER
  SOHBET
  PROGRAMLAR
  MAÇ SONUÇLARI
  T.T. FATURA SORGULAMA
  ÜLKE MAÇLARI
  İNGİLİZCE TÜRKÇE SÖZLÜK
  BURÇLAR
  İL İL TÜRKİYE
  SİNEMA
  PSİKOLOJİ
  SPOR
  OYUN SİTELERİ
  TV PROGRAMLARI
  KURAN DİNLE
  SÖZLÜK
  KOMİKLER
  VAR MISIN YOK MUSUN OYUNU
  SANTRANÇ OYNA
  MP3 İNDİR
  İSİM SÖZLÜĞÜ
  MEB HABERLER
  PEYGAMBER TARİHİ
  PUZZLE
  BASKETBOL HABERLERİ
  ŞİİR
  BİLMECELER
  KİLO HESAPLAMA
  BİLĞİ YARIŞMASI
  NAMAZ VAKİTLERİ
  YAZARLAR
  99 DİLDE AŞK
  ŞİİR DİNLE
  BEBEK İSİMLERİ
  HUKUK
  KARIŞIK OYUNLAR
  KARIŞIK
  SLAYTLAR
  MP3 DİNLE
  ÇİZGİ FİLM
  SÜPER OYUNLAR
  KAMERALI SOHBET
  VİDEOLAR
  VİP GİRİŞİ
ANTALYA

Tarihi [değiştir]

Antalya'nın bilinen kronolojisi:

  • M.Ö. 700 - 546: Lidyalılar Dönemi
  • M.Ö. 546 - 336: Persler Dönemi
  • M.Ö. 336 - 301: Helenistik Dönem
  • M.Ö. 301 - 188: Selevkos Krallığına bağlı Pleistarkos Devlet Yönetimi
  • M.Ö. 188 - 65: Pamfilya Korsanları Dönemi
  • M.Ö. 65-MS 395 : Roma Dönemi
  • M.S. 395  : Bizans Egemenliğinin Başlaması.
  • M.S. 655  : Antalya önlerinde Bizans ve İslam Donanmaları arasında Zat-el Şenari Savaşı yapılması.
  • M.S. 1085 : Süleyman Şah'ın Antalya'yı alması.
  • M.S. 1103 : Bizans Ordusu'nun, Antalya'yı Anadolu Selçuklularından geri alması.
  • M.S. 1206 : Anadolu Selçukluları'nın Bizans'tan şehri geri alması.
  • M.S. 1207 : Antalya Şehri'nin tümüyle Selçuklulara geçmesi.
  • M.S. 1221 : Keykubad'ın, Antalya Körfezi'nin doğusundaki Kalanorasa'yı ele geçirmesi.
  • M.S. 1308 : Antalya'da Teke Beyliği'nin kurulması.
  • M.S. 1361 : Antalya'nın, Kıbrıs Krallığına bağlanması.
  • M.S. 1373 : Mehmet Bey'in Antalya'yı geri alması.
  • M.S. 1426 : Antalya Bölgesinin tamamen Osmanlı Devletine bağlanması.
  • M.S. 1510 : Hasan Halife ve adamlarının, Antalya'nın Kızılkaya nahiyesini basıp yağmalaması.
  • M.S. 1808 : Antalya'da Kadı Paşa isyanı çıkması ve bastırılması.
  • 28 Mart 1919 : Mondros mütarekesi uyarınca, İtalyanların Antalya'yı işgal etmesi.
  • 31Mayıs 1921 : İtalyan birliklerinin Antalya'dan çekilme kararı alması.
  • 1Haziran 1921 : İtalyanların, Antalya'yı boşaltmaya başlaması ve Türkiye Cumhuriyetinin kurulması.

Antik dönem [değiştir]

Hititler’den önceki, yani İ.Ö. 2. binden evvelki devirlerde bu bölgedeki durumun ne olduğu bilinmemektedir. Hititler'in bütün Küçük Asya'yı içine alan büyük bir krallık kurdukları ve 2. bin yılın son yarısında Hitit yazılı belgelerinde sözü edilen Ahhiyava'nın (veya Arzava'nın) bu bölge içinde olduğu ileri sürülmektedir. Ancak Yağca Köyü civarındaki Karain Mağarası'nda yapılan araştırmalarda Paleolitik (Yontulmuş Taş) Devre ait çakmaktaşı aletlere, hayvan hatta insan kalıntılarına rastlanmıştır. Aynı şekilde, Antalya'nın 25 km. batısında keşfedilen Beldibi Mağarası, bölgedeki tarih öncesi devirlere ışık tutacak niteliktedir.

Truva'nın düşüşü olarak kabul edilen İ.Ö. 1184'ten önce bu bölgede bir yerli halkın varlığı antik kaynaklarca ortaya çıkmaktadır. Ancak bu devirler ve halkı hakkında yeterli bilgi olmadığı için bölgenin Grek Tarihi'ni Truva'nın düşüşünden sonra başıboş bir grubun Anadolu'nun güneyine inerek çoğunluğunun Pamfilya'ya geri kalan kısmının da Kilikya'ya geçerek oraya yerleştikleri tarih olarak kabul edilen İ.Ö. 1100 olarak başlatmak gerekmektedir. Ancak bu kişiler hakkında Perge'deki birkaç heykel kaidesindeki yazıtlar dışında belge bulunamamıştır.

Antalya'nın içinde bulunduğu Pamfilya, “Irkların Ülkesi” anlamına gelmektedir. Böyle Grekçe isimli bir bölge Anadolu'da çok azdır. Belki de bölgeye karışık ırklara ait toplulukların yerleşmelerinden dolayı bu ad verilmiştir. Pamfilya'daki Grek Ağzı, Dor göçünden önceki Atina ile sıkı bır ilişki göstermektedir. Truva Savaşları'ndan yüz yıl sonra gelen, Yunanistan'ın büyük bir bölümüne yayılan ve Pelepones'i egemenliği altına alan Dorlar, kendi ağızlarını da beraberlerinde getirmişlerdir.

Yunanistan'dan gelen bu ilk göçü, sonraları ikinci bir göç izlemiş; Yunanistan ve Küçük Asya'nın batı kıyılarında İyonya ve Aiolis adını taşıyan bölgelerde oturan Grekler, Pamfilya'ya doğru etki ederek Perge, Aspendos ve Side gibi sömürge kentlerini oluşturmuşlardır.

Grekler'in Antalya bölgesine yerleşmesinden sonraki 500-600 yıl, adeta bir karanlık devri oluşturur. Edinilen kısa bilgiler, bu yıllarda meydana gelen olayları ayrıştırmaktan uzaktır. İ.Ö. 6. yy'dan başlayarak Lidya kralları topraklarını Batı Küçük Asya'ya kadar genişletmek istemişlerdir. Bu krallardan sonuncusu olan Krezüs, herhangi ekonomik fayda görmediği Likya ve Kilikya dışındaki bütün toprakları ele geçirmiştir. İ.Ö. 546'da Krezüs, Pers Kralı Kyros tarafından yenilince, bütün Lidya Krallığı Persler'in eline geçmiştir.

Pers kralı Darius'un İ.Ö. 490'da ve on yıl sonra da Xerxes'in Yunanistan'da yurtlanma girişimlerinde Persler, bu bölgelerden de asker toplamışlardı. Heredot'un abartmalı sayıları ile 1.700.000 kişi olarak sandığı Xerxes'in ordusuna Pamfilyalılar Grek stilinde donanmış 30 parça gemi ile katılmışlardı. Tarihçiler onları Kalchas ve Amphilochos un torunları olarak belirtmektedirler.

Kendi yurttaşlarına karşı savaşmak zorunda bırakılan Pamfilyalılar'ın, önemsiz bir bağlaşık olduklarına dair Kana Kraliçesi Artemisia Xerxes'e uyarıda bulunmuştu. Büyük bir olasılıkla, onlar da gerçekte isteyerek bu işe girişmemişlerdi. Bu nedenle savaş sırasında Pamfilyalılar'a ait herhangi bir başarıdan söz edilmemektedir.

Persler İ.Ö. 479'da Grekler'i, Salamis ve Plataia'da toplu kırım halinde yenmişlerdi. Bu olay, Ege'de ve Anadolu'nun batısında yaşayan bütün kentleri, Atina yönetiminde kurulan bir Attika-Delos Birliği'ne katılmaya zorladı. Yalnız güney kıyılarındaki Likya, Pamfilya ve Kilikya buna katılmayıp, sürekli Pers askeri birliklerini kentlerinde bulunduruyorlardı. Xerxes İ.Ö. 469'da Aspendos yakınlarında bir ordu toplamayı başarmış ve aynı yıl içinde Atina Komutanı Kimon, güney sahillerinde başarılı savaşlara girişmişti. Kimon, Karla ve Likya'da Persler'in ellerinde bulundurdukları kentleri aldı ve onları buradan çıkardı. Daha sonra Kimon geride kalan askerleri ile bir zafer daha kazandı. Bir günde elde edilen bu çifte zaferden sonra Kimon için Atina'da adına bir heykel dikildi. Sonuç olarak Pers tehlikesi ortadan kalkmış ve güneydeki bazı kıyı kentleri Atina Deniz Birliği'ne katılmıştır.

Pelepones Savaşları'na kadar, bir yüzyıldan daha az süren özgürlükten sonra, 356'da Persler, Spartalılar'ın yönetimine geçmiş olan Attika Delos Deniz Birliği'ni ellerine geçirdiler ve böylece barışa zorlanan Grekler, Anadolu'daki bütün kentleri Persler'e vermek zorunda kaldılar.

Helenistik Dönem [değiştir]

Helenistik dönemde inşa edilen Hıdırlık kulesi
Helenistik dönemde inşa edilen Hıdırlık kulesi

Perslerin bu ikinci egemenlik devri, Büyük İskender'in 334 yılında Pers egemenliğini koparmak ve Grekler'in daha önce uğradıkları haksızlığın öcünü almak üzere Anadolu'ya geçmesine kadar sürmüştür. Büyük İskender'in Batı Anadolu'dan başlayarak güneye doğru inen seferinde, savunmalarını kendi orduları ile yapan kentler fazla direniş göstermeksizin teslim oldukları için, kış mevsiminde Büyük İskender direniş görmeden Likya'ya kadar sokuldu. Teker teker kentlerin yönetimini eline aldıktan sonra, ilkbahardan önce Pamfilya'ya vardı. Daha o devirde Antalya kenti kurulmadığı için Pamfilya içinde Perge'den başlayarak bütün kentleri (Termessos ve Sillyon hariç) fethetti.

Daha sonra bölge, İ.Ö. 323'te Büyük İskender'in genç yaşta ölümü ile ortaya çıkan ve geniş bir imparatorluğu parçalamak yolunu izleyen generallerinden Antigonos'un yönetimi altına geçmiştir. Fakat Antigonos'un yenilgisi ve ölümü ile sonuçlanan İpsos Savaşı'ndan sonra (İ.Ö. 301) Antalya bölgesi Selevkoslar'ın Asya Krallığı ile Ptolemaislar arasında sık sık el değiştiren bir bölge olmuştur.

Antalya'nın kuruluşu ve Bergama Krallığı dönemi [değiştir]

Ancak bir süre sonra Pamfilya'nın batısı (bugünkü Antalya Kenti) Bergama Kralı Il. Attalos tarafından ele geçirilmiştir. Ne var ki, Il. Attalos'un dikkatli bir politika yürütmesi gerekiyordu. Çünkü egemenliklerini bir zamanlar Manilius'tan para karşılığında satın almış bulunan kentler Roma'nın koruyuculuğu altında idi. Bu nedenledir ki, Il. Attalos Romalılar için önemli bir liman kenti olan Side'yi almaya cesaret edemedi ve kendi adıyla adlandırdığı Attaleia'yı -bugünkü Antalya- yeni bir liman kenti olarak kurmak zorunda kaldı.

Son Bergama Kralı Il. Attalos İ.Ö. 133'te çocuksuz ölünce, Bergama Krallığı “vasiyet” yoluyla Roma'ya geçti. İ.Ö. 129'da Küçük Asya Eyaleti'nin kurulmasından sonra Pamfilya'nın, bu eyaletin yönetimine katıldığı bilinmektedir.

Roma ve Bizans Dönemi [değiştir]

M.S 2. Yüzyılda Roma imparatoru Hadrianus onuruna yaptırılan Hadrian Kapısı
M.S 2. Yüzyılda Roma imparatoru Hadrianus onuruna yaptırılan Hadrian Kapısı

Bundan sonra bölgede korsanların ve korsanlara ait küçük kentlerin önemli rol oynadığı bir devir başlar. M.S. 2. yüzyıldan itibaren bölgede hıristiyanlığın yayılmaya başladığını görüyoruz. Antalya'da bugün hala görülen Surlar ve birçok eser bu dönemden kalmıştır. Bizans egemenliği sırasında, M.S. 5. ve 6. yüzyıllara kadar Antalya'nın yeni bir gelişme devri geçirdiği biliniyor. Bu yüzyıllarda kent, surların dışına kadar taşmış. M.S. 7. yüzyıldan itibaren bölgede müslüman Araplar etkili olmaya başlamış. 1120-1206 yılları arasında ise Antalya yine Bizanslıların eline geçmiş. 1120'de Bizanslılar tarafından zapdedilen şehir, 1207'de Selçuklu Sultanı ı. Gıyaseddin Keyhüsrev tarafından kuşatılmış ve Kıbrıs Kralı'nın Kumandanı Gautiler de Montbeliard'ın kaleye yardıma koşmasına rağmen, burası Türklerin eline geçer. Keyhüsrev'in bu bölgeyi ele geçirmesiyle Antalya'da Müslüman Türk kültür dönemi başlar. Günümüze kadar kalan camiler, medreseler ve kütüphaneler bu dönemdeki eğitim ve kültür faaliyetlerinin eseridir. Antalya'nın Osmanlı denetimine girişi I.Murat zamanında olur.

Müslüman Türk Dönemi [değiştir]

Her ne kadar 1215'te Gautler de Montbellard Kıbrıs'tan getirdiği kuvvetlerle şehri ele geçirip Türkleri kılıçtan geçirdiyse de, Antalya 1. Keyhüsrev tarafından geri alınır. XII. yüzyıl sonlarında Selçuklu Devleti sona erince Isparta ve Antalya arasındaki topraklar Teke Aşireti'nin bir kolu olan Hamidoğulları'nın egemenliğine girer. Antalya'yı ele geçiren İlyasbeyoğlu Dündar Bey, buranın yönetimini, kardeşi Yunus Bey'e bırakır. Yunus Bey'in oğulları, Antalya'da hüküm sürdüler. Hamidoğulları'nın bu ikinci kolu Tekeoğuları adıyla anılır. Kıbrıs Kralı Pirre, 1361'de Antalya'yı ele geçirdiyse de, Tekeoğulları'ndan Mehmed Bey, 1373'de şehri geri alır. Bunun oğlu Osman Bey zamanında Antalya, Yıldırım Bayezıd, buranın yönetimini Firuz Bey'e verdi (1391). Ancak Antalya'nın Osmanlılara geçişi konusunda kaynaklara tek bir tarih göstermemektedir ( Oruç Bey ve Neşri'ye göre 1389-1392; İbni Kemal'e göre 1391).

Anadolu'da beyliklerin egemen olduğu bir dönemde, 1335-1340 tarihleri arasında Antalya'ya gelen Arap seyyah İbn Battuta Antalya’dan bahsederken şöyle der:

Kent halkı, ırk ve dinlerine göre ayrı ayrı mahallelere yerleşmişler. Hıristiyan tüccarlar Mina adıyla anılan mahallede otururlar. Bu mahallenin çevresini bir sur kuşatmakta ve Cuma vakti geceleri surun kapıları kapatılmaktadır. Rumlar başka bir mahallede kendi başlarına otururlar. Onların bulundukları yer de bir surla çevrili. Yahudilerin de yine kendilerine ait, surla çevrili bir mahallesi vardır. Müslüman ahaliye gelince, bunlar asıl büyük şehirlerde yaşamaktadırlar. Burası bir Cuma mescidi ve medrese ile birçok hamamı, zengin ve tertipli büyük çarşıları ihtiva etmektedir. Şehrin çevresini, yukarıda kaydettiğimiz bütün mahalleleri de içine alan büyük bir sur Kuşatır

Ankara Savaşı'ndan sonra (1402) Teke ve Karamoğulları'nın Antalya'yı ele geçirme girişimleri boşa çıktı. Antalya, Anadolu eyaletinin Teke Sancağı'na merkez oldu (Elmalı ile birlikte.) II. Bayezıd devri sonlarında şehzade Korkud, bu sancağın başında bulunuyordu. Babası ölünce tahta çıkan Selim'e karşı (Yavuz ) burada ayaklandı. Alanya ise Fatih döneminde 1471 yılında Gedik Ahmed Paşa tarafından alınmıştı.

Kaleiçi'ndeki Osmanlı sokakları.
Kaleiçi'ndeki Osmanlı sokakları.

XVII. yüzyılın ikinci yarısında Antalya'yı gezen Evliya Çelebi, üç yanı bahçelerle çevrili şehrin kale içinde dar sokaklı, 3 bin evli dört mahallesi, kale dışında ise, kuzeyde 20 Türk, 4 Rum Mahallesi bulunduğunu, çarşının surlar dışında yer aldığını, limanın 200 parça gemi alacak büyüklükte olduğunu yazar.

Osmanlı Devleti'nin Abdülmecid devrinde (1847) çıkarmaya başladığı salnamelerde (bugünkü anlamıyla yıllık ) Antalya, Konya'ya bağlı olması sebebiyle " Teke Sancağı" adıyla geçmektedir. Antalya, XIX. yüzyıl sonunda Konya Vilayetinin sancağı durumundaydı.İdari bakımdan 5 kaza ve 9 nahiyeye ayrıldı. Toplam köy sayısı 549 idi. Sancak toplam nüfusu 224 bin kişiydi. Bu nüfusun 15 binini Yörükler oluşturuyordu. Bunlar kışı ovalarda, yaz aylarının ise yayla adı verilen platolarda geçirirlerdi. Nitekim Hazine-i Evrak'ta mevcut 1840 tarihli bir belgeden Antalya Kalesi içindeki yerlere iskanları yetersiz olduğundan, sur dışında bir mahalle kurulması ve oraya bir kapı açılması ve kiliselerin onarılması hakkındaki yazıdan, buraya sürekli değişik dinlerden, değişik yerlerden insanların gelerek yerleştikleri anlaşılmaktadır. Antalya şehri, körfezin ortasında, dik bir kayalığın üzerinde kurulmuştu. ve mutasarrıflık buradaydı. Üç surla çevrili olan kentin çok heybetli bir görünüşü vardı. Bu surların alt bölümlerinde bulunan geniş çukurlar, Düden Çayı'nın sularıyla dolar ve şehir, bu su hendekleriyle korunurdu.

XIX, yüzyıl sonunda Antalya Sancağı'na eğitim ve öğretim faaliyetleri, 2 bin 600 öğrencinin devam ettiği 50 okulla sürdürülürdü.

Antalya'da gerek Selçuklular, gerekse Osmanlılar döneminde merkez ve ilçelere 60'dan fazla medresenin bulunduğu bilinir. Bugün pek çoğu harap olmuş bu yapıların içinde 1250 yılında Selçuklu Veziri Karatay tarafından yaptırılan medreseyle, Elmalı'daki Osmanlılar döneminde Ömer Paşa tarafından yaptırılan medrese, sağlam olarak kalmıştır.

XIX. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu'nun bırakmak zorunda kaldığı topraklardan gelen göçmenlerin yerleştirildiği Antalya, sözü geçen yüzyılın ikinci yarısında Konya Vilayetine bağlanan bin sancağın (Teke) merkezi oldu. Birinci Dünya Savaşı'ndan önce bu sancak, adı geçen vilayetten ayrılarak bağımsız bir sancak haline girdi. Mütareke döneminde şehir, bir aralık İtalyanların işgali altındaydı. İtalyanlar Antalya halkına, kendilerini Türk dostu olarak göstermeye çalışıyorlardı. Bu amaçla, Yunan işgali bölgesinden Antalya'ya gelen göçmenlere ve yoksul halk tabakalarına çeşitli yardımlarda bulunuyor, ayrıca yollar ve okullar açıyorlardı. Çiftçiyi ve taciri kendi tarafına çekmek isteyen İtalyanlar, gerekli kredileri vermek üzere Banco Di Roma'nın Antalya'da şubelerini açmaktan geri durmadılar. Ancak şehir çok geçmeden boşaltıldı ve 9 Temmuz 1921 tarihinde Anadolu Hükümeti'ne bağlandı. Cumhuriyeti'in ilanından sonra ise Antalya vilayeti kuruldu.

Nüfus [değiştir]

Antalya'nın nüfusu 2007'de yapılan sayıma göre 775.157'dir.Bunun 388.133'ü erkek, 387.024'ü kadındır.Türkiye'nin sekizinci büyük şehri olmakla birlikte yoğun göç almaktadır.2008 nüfusu ise 798.507'dir.Akdeniz Bölgesi'nin Adana'dan sonra ikinci büyük şehridir.ve bir çok turistik özellik taşr

Yıllara göre kent nüfus verileri
Yıllar Kent
2008 798.507
2007 775.157
2000 603.190
1990 378.208
1985 258.139
1970 95.000
1965 72.000
1960 51.000
1955 36.000
1950 28.000
1945 26.000
1940 25.000
1935 23.000
1927 17.000

Turistik yerler [değiştir]

Antalya Körfezi Panaroması
Antalya Körfezi Panaroması
Konyaaltı sahili
Konyaaltı sahili
Antalya şehri
Antalya şehri

Antalya ve çevresinde birçok antik şehir yer alır. Antalya yolu üzerindeki Aspendos, Perge ve Side bunlardan bazılarıdır. Bu tarihi yerlerden başka Antalya sahil ve plajlarıyla da bilinir. Konyaaltı, Karpuzkaldıran ve Lara sahilleri ünlü. Antalya ayrıca şelaleler şehri olarak da ün yapmıştır. Düden, Manavgat ve Kurşunlu Şelaleleri, yerli ve yabancı binlerce turistin uğrak yerleri arasında yer alır. Yayla ve kış sporlarının yapıldığı Beydağları ve Saklıkent ise şehrin birer doğal güzellikleridir.

Antalya'da büyük miktarda Sur, kilise, cami, medrese, mescit, han ve hamam vardır. Kaleiçi surlarının çepeçevre sarıp kucakladığı yat limanı (Marina) şehrin en eski yerleşim birimidir. Antalya'nın simgesi olan Kaleiçi'nde Yivli Minare, Kesik Minare Saat Kulesi ve tarihi evleri bulunur . Antalya Kaleiçi’nde en güzel örneklerini görebileceğiniz geleneksel Türk mimarisinin göze çarpan ilk özellikleri tabiatla uyum içinde olmalarıdır. Bu mekanların tamamını yürüme mesafesindedir.

Antalya'da Türkiye'nin 3 Doğal Şelalesi bulunmaktadır bunlar:

M.S. 1207 yılında Selçuklu Hükümdarı Gıyaseddin I. Keyhüsrev'in bu bölgeyi ele geçirmesiyle Antalya'da Müslüman Türk kültür dönemi başlar. Günümüze kadar kalan camiler, medreseler ve kütüphaneler bu dönemdeki eğitim ve kültür faaliyetlerinin eseridir. Antalya'da gerek Selçuklular, gerekse Osmanlılar döneminde merkez ve ilçelere 60'dan fazla medresenin bulunduğu bilinir. Bugün pek çoğu harap olmuş bu yapıların içinde 1250 yılında Sleçuklu Veziri Karatay tarafından yaptırılan medreseyle, Elmalı'daki Osmanlılar döneminde Ömer Paşa tarafından yaptırılan medrese, sağlam olarak kalmıştır. Bugün Akdeniz bölgesinin batısında, Klasik Çağ'da "Pamfilya (Pamphylia) adı ile anılan yörede, Köprüsuyu (Eurymedon) Çayı'nın batı kıyısında ve Antalya ilinin 48 kilometre doğusuna düşen, bugün Balkız Köyü'nün yerinde kurulan önemli bir klasik kenti olan Aspendos (Espendüs: Belkis Harabeleri), klasik çağ kenti idi. Karain Mağarası paleolitik,mezeolitik, neolitik ve Roma kültür tabakalarını vermekte, Türkiye'de en sürekli yerleşme yeri olarak kabul edilmektedir.

M.Ö. VIII- VII yüzyıllarda Yunanistan'dan Doğu yönüne gelişen göçte, Yunanlılar Pamfilya'ya gelerek, Pere, Aspendo, Side, Silyon gibi şehirleri kurmuşlardır. Buralarda yapılan arkeolojik araştırma ve kazılar sonucu, agora, ana caddeler, gymnasion, hamam, kapılar, mezarlıklar, çeşme, stdion, surlar, su yolları, tapınak, tiyatro ve bazilika kalıntılar ortaya çıkarılmıştır. Selçuklu ve Osmanlı dönemi eserleri arasında en önemli yeri, bölgenin en tanınmış eseri olan "Yivli Minare Külliyesi'dir. Antalya'daki Selçuklu hanlarını üç bölüme ayırmak mümkündür. Birincisi Konya- Beyşehir- Eğridir- Isparta üzerindeki hanlar. Burdur ile sınırları içinde bulunan Susuz Han'dan sonra, bu yol üzerinde bulunan ve Antalya il sınırları içinde yer alan Kırgöz ve Evdir hanları vardı. İkinci bölümde Konya- Beyşehir- Seydişehir üzerinden sahile inen yol üzerindeki Eynif Ovası'nda yer alan Tol Hanı bulunur. Üçüncü bölümde ise Antalya'dan başlayarak Adana'ya kadar uzanan sahil yolu üzerinde bulunan hanlar yer alır. Antalya il sınırları içinde Pazarcık, Kargı, Alara Şarapsa hanları vardır. Alara Hanı (H. 629) Sultan Alaaddin Keykubat; Evdir Hanı, I.İzzeddin Keykavus (1210-1219) Kırgız Hanı, Burdur- Antalya yolu üzerinde Keykubat oğlu Keyhüsrev (H. 644); Şarapsa Hanı, II.Gıyaseddin Keyhüsrev (H. 1236-1246) tarafından yaptırılmıştır. Antalya'da, Selçuklu Dönemi eserlerini içinde bulunduran yapı topluluğu şunlardır: Çok Kubbeli Ulu Camii ( 1219-1236) , Ulu Camii Medresesi (XIII. yüzyıl), Atabay Armağan Medresesi (1236), Mevlevihane ( XVIII. yüzyıl) Zincir Kıran Mehmed Bey Türbesi (1377) , Nigar Hanım Türbesi ve Yivli Minare Hamamı'dır. Medrese olarak Karatay Medresesi, Selçuklu Veziri Abdullah Oğlu Emir Celaleddin Karatay tarafından 1250 yılında yapılmış olup halen Karadayı Sokağı'ndadır. Mescit ve türbeler olarak Selçuklu dönemi eserleri şunlardır. Ahi Yusuf Mescidi ve Türbesi (1249), Şeyh Şücaceddin Türbesi (1238)

Osmanlı dönemi yapıları şunlardır: Muratpaşa Mahallesi'nde yen alan XVI. yüzyıla ait Balıbey Camii (Hesapçı Sokağı'nda, esası V. yüzyılda yapılmış, bir kiliseden dönüştürülmüş; II. Bayezid'in oğlu Şehzade Korkut'un Antalya Valiliği sırasında verdiği emirle batısına bir minare eklemek suretiyle meydana getirilmiştir. 1470-1509) , mimarı ve kesin tarihi bilinmeyen İskele Camii, Kuyucu Murat Paşa tarafından yaptırılan Kuyucu Murat Paşa Camii (1570), XVII. yüzyılda yapıldığı öne sürülen Tekeli Mahmutpaşa Camii, Varsaklı Camii.

Antalya da turizmin gelişmesi ile birlikte Kundu, Boğazkent Beldibi ve Belek Turizm bölgeleri açılmıştır.Antalya ya yazın önemli miktarda turist

New Page 2

Pause / Play

 
 
 
Kullanıcı adı:
Şifre:
 
 
 


 
 
   
 
 


MANGA

GRUP 4 YÜZ

HEPSİ

GRUP HEPSİ FAN

www.trabzonluozcan.tr.gg

 
 
 

::İngilizce::

::Coğrafya::

::Edebiyat::

::Matematik::

::Tarih::

::www.trabzonluozcan.tr.gg::

GENÇLER İÇİN

::Seni seviyorum::

::Ceza Resimleri::
ceza, rap

::Milli Takım::

::Sagopa Kajmer::

GENÇLER İÇİN

::www.trabzonluozcan.tr.gg::

GENÇLER İÇİN

::Fenerbahçe::

::Galatasaray::

::Beşiktaş::
Beşiktaş

::Fetih Marşı::

GENÇLER İÇİN

::www.trabzonluozcan.tr.gg::

 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol